Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gidişim 2013 yılında askerliğimin Lefkoşa'ya çıkmasıyla gerçekleşti. Kısa dönem olmamız nedeniyle ve yaz dönemi olmasından dolayı rahat bir askerlik yaşadım. Anlatılanlar gibi su yok soda ile traş olursunuz , ayda bir çarşaf değişirse sevinin gibi kulaktan dolma laflar çok şükür sadece lafta kaldı.. K.K.T.C. neredeyse turizm harici geliri olmayan bir ülke aslında . Başkalarının elinde olsa nerelere geleceğini tahmin bile edemezsiniz.Herbir köşesi cennet , denizi harika , Güzelyurt , Mağosa ve Girne tarafı Lefkoşa ve Karpaz 'a oranla daha yeşillik ve daha turizm açısından zengin. Kimlik yeterli gitmenize.
Ülke vatandaşları askere karşı önyargılı davranıyorlar. Pek sevmezler açıkçası.. Onların amacı Güney Kıbrıs ile birleşmek. Belki yaşamadığımız için anlamıyoruz ama haklı olabilirler. Hizmet olarak çok gerideler Güney Kıbrıs'tan . Toplu taşıma araçları sadece 15-20 kişilik midibuslardan oluşuyor. Taksiler mercedes ve Türkiye'ye göre çok uygunlar.. Taksicilerin çoğu Türk , kahvaltı ve restoranlar oldukça şık . Fiyatlar Türkiye ile aşağı yukarı aynı...
Alkol ve sigara fiyatları Türkiye'den çok çok aşağıda , akaryakıt fiyatları %30 daha uygun ve arabalar da uygun olduğundan aklınıza gelebilecek her modeli her an görebilirsiniz .
Konaklama çeşidi çok geniş , geceliği 50 TL 'den başlar 5000 euro'ya kadar çıkabilir.. 7 yıldızlı otellere kadar yolu var .. Küçük bir havaalanı var , yemek kültürünüze göre bir mekan mutlaka bulursunuz.. Lefkoşa ile Girne arasında dağlar kadar fark var ... Biri çölü andırırken diğeri lüx mekanlar sayesinde Avrupayı andırıyor.. Prizler hala ingiliz tip , asma kilitlerde nedense ingiliz tip aynı.. Kurtulamamışlar o bağlamda .
Mağosaya bir kere gittik ve bize yeterli geldi. Glapsides diye bir beach'e gitmiştik. Tesis alabildiğine kumsal ve soyunma kabinleri , wcler ve restoranlar mevcut. Denizi harika ama uzun süre yürümeniz gerekiyor. Mağosa merkeze yakın güzel bahçesi olan Califorian restoranı mevcut. Buranın kahvaltısı tavsiye ederim. Biz merak edip taksici arkadaşa Kapalı Maraşa götürmesini istemiştik ve iyiki yapmışız. Mutlaka görmeniz gereken bir yer. İçine giriş yasak ama yakınından da o duyguyu yaşayabiliyorsunuz. Hayat sanki devam edecekmiş gibi duruyor çoğu yerde , dükkanlar dolu , 1974 model araçlar galerilerde durmakta hala.. Marketler dolu , oteller dimdik ayakta..Savaş yaşamamış olsa idi bu bölgede çok ama çok ileride olabilecek bir tatil yeri olabilirdi dünya üzerinde.
Lefkoşa K.K.T.C. 'nin başkenti ve Ercan Havalanını barındırıyor. Güney Kıbrısla sınırları mevcut. Asker yoğunluğu oldukça fazla. Şehir içinde tanklara mevziileri görebilirsiniz. Bende burada 5 ay bulundum ve gezme şansım oldu bol bol..Kale ve han turu yapmayı düşünen Lefkoşada 1-2 gün geçirebilir. Cafe restaurant olarak çeşit çok . Asker yoğunluğu nedeniyle genelde onlara yönelik mekanlar var.
Girne zamanımızın en iyileri burada geçti. Casinolardan geçilmiyor .. Otellerin en lüksleri burada , cafelerin en iyileri ve mağazaların tamamı neredeyse burada. Çok şirin bir marinası mevcut. Marina etrafında klasik balık restauranları var. Rakamlar yine normal. Tur tekneleri burada bulunmakta ve buradan çıkan tur tekneleri kıyı şeridinden batıya doğru gidip 4-5 yerde yüzdürüp geri getiriyor. Marmaris gibi cennet koyları beklemeyin ;) Hediyelik eşyalar , tobacco shoplar , giyim mağazalarına mutlaka uğrayın.
Karpaz yarım adası anlatılmayacak kadar güzel bir tarafı.. Uçsuz bucaksız sahili , ince kumu , bir o kadar bakir koyları.. Taksiler bu bölgeye çalışmakta ve tur yaptırmakta turistlere. Dalış , kamp , yüzme , fotoğrafçılık aklınıza ne gelirse hepsini bu bölgede yapabilirsiniz.. En güzel tarafı tesis olmaması .. Olanlarda salaş yerler ve kendine yetecek kapaside mekanlar..
Mutlaka gidin ve uzun bir dönem her yerini gezmenizi tavsiye ettiğim yegane yerlerden biri...
